CHP’nin 1970’li yıllarda Türkiye siyasetinde nasıl geniş bir yelpazeye hitap ederek iktidar olduğunu, kendisine ortanın solu diyen bir partiye en sağ görüşlü insanın bile nasıl oy verdiğini anlatacağım.
İlk olarak o meşhur 1972 kurultayına değinmemiz gerekiyor. Herkesin merakla beklediği kurultayda, bir tarafta genç bir siyasetçi diğer tarafta ise ülkenin kuruluşunda büyük bir role sahip olan İsmet İnönü vardı.
İlk olarak İsmet İnönü’nün kabul ettiği daha sonrasında Ecevit’in genel başkanlık aday yol haritasında merkez konumuna aldığı “Ortanın Solu” ideolojisi kurucu parti CHP açısından bambaşka bir yol haritası olacağı halkın tüm kesimlerince konuşuluyordu.
Genel başkanlık seçimlerinde;
İsmet İnönü’nün “Ya Bülent ya ben!” restine karşılık Bülent Ecevit’in “Oylanacak olan ya İnönü ya Ecevit değildir. Demokratik bir partinin kanunlara saygılı özgür üyeleri mi olacağız yoksa kapıkulları mı? Vereceğiniz karar budur.” cevabı partide genel başkan üzerine kurulu düzenin değişim sinyallerini vermişti.
Bülent Ecevit’in genel başkan olmasının ardından ortanın solu yani sosyal demokrat temelli parti programı geniş kitleler tarafından kabul edilmeye başlandı.
CHP’nin çok partili sisteme geçişinden beri aldığı en yüksek oyları almayı başaran Ecevit dönemin seçim sisteminin azizliğine uğradı. Adaylık yarışından en yüksek oyu almasına karşılık vekil çoğunluğunu alamadığı için koalisyonlara yenik düşmüştü.
İlk başbakanlık deneyimini MSP lideri Erbakan ile yaşamak zorunda kalan Ecevit. Bir yandan koalisyon ortağı ile sıkıntılar yaşarken diğer yanda da kapısını çalan bir çok sıkıntıyla boğuşuyordu. Ancak bu süreçte bile halk desteğini esirgemiyordu.
MSP ile CHP koalisyonunda “Ayşe Tatile Çıksın!” parolası ile Kıbrıs Harekatı başlatılmış. Harekatın zaferle sonuçlanması akabinde Ecevit’in 2 Eylül 1974 İstanbul mitinginde sarf ettiği sözler tek başına iktidara gideceğini adeta ilan niteliğindeydi;
“Biz Demirellerden, Türkeşlerden milliyetçilik dersi almayız. Sevgili kardeşlerim; biz milliyetçiliği sokak duvarlarına değil Kıbrıs’ın topraklarına, Ege’nin deniz yataklarına yazmışız. Biz milliyetçiliği Batı Anadolu’nun haşhaş tarlasına yazmışız.”
Karaoğlan, Halkçı Ecevit gibi sloganlar CHP genel başkanının halkın tabanına nasıl nüfus ettiğini bizlere somut olarak gösteriyor. İşçinin, köylünün, dar gelirlinin yanında olarak teorikte ortanın solu akımının pratikte halk tarafından kabul görüşü CHP’ye iktidar kapısını açmıştır.
Halkının karşısına tek başına iktidar olarak çıkmak isteyen Ecevit ülkeyi yeniden seçime götürmüş ancak ülkedeki gergin siyasi atmosferden nasibini almıştır.
1977 Taksim Mitinginde kendisine suikast gerçekleştirildiği iletildiğinde Ecevit halka;
“Size bir zarar gelmesini istemiyorum, gerekirse Taksim’e hiç kimse gelmesin, ben boş alanda konuşurum, ajanslar da konuşmamı yayınlar” diye uyarıda bulundu. Ancak halk geniş kitlelerce kabul gören Ecevit’e suikast girişimlerine tepki göstererek tarihi Taksim Mitinginin gerçekleşmesini sağladı.
Ecevit’in liderliğinde çok partili siyaset arenasında CHP iktidarı yaşanmasına karşın uzun yıllardır birçok genel başkan tarafından ne yapılırsa yapılsın bir türlü iktidar olunamıyor. Sizce Ecevit’in yapıp da diğerlerini yapmadı hamleler neler?
Hazır sorumu sormuşken kendi yorumumla düşüncelerimi belirteyim. Gerek Deniz Baykal gerekse de Kemal Kılıçdaroğlu, zamanında Ecevit’in yakaladığı sükseyi bir türlü yakalayamadı. Bunun temel nedenlerinden biri makyavelist siyaset anlayışıdır. Özellikle seçim süreçlerinde halkın belirli bir kesimin oyuna ihtiyaç duyulması sebebiyle partinin ideolojik kimliğinden tavizler verilmesi gerek parti tabanını rahatsız etmekte gerekse de halkın büyük bir kısmı tarafından samimi gelmemektedir.
Bir başka nedense kırsal kesim olarak nitelendirilen bölgelerdeki insanların Ecevit’i benimsediği gibi diğer genel başkanları benimsemesidir. Hatta bu nedene CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 2012 yılında Malatya’da iş adamları ile bir araya gelişinde açıklamada bulunmuştur;
“Demokrasilerde bir iktidar vardır, bir muhalefet vardır. Sorumlusu kim? Ne dedim sizlere. Hep doğruları söyleyeceğim. Sorumlusu biziz. Yeteri kadar halka gitmedik, ‘merhaba’ demedik, ellini sıkmadık, derdin nedir sormadık, sadece oturduk, ‘Bize oy verin’ dedik. Şimdi gidiyoruz, konuşuyoruz, elini sıkıyoruz”
Ancak bu açıklamanın üzerinden 11 yıl geçmesine rağmen istenilen ivme bir türlü sağlanamamıştır.
Son olarak ise Ecevit liderliğinde CHP’nin başarı sağlamasının en büyük nedenlerinden bir tanesi milliyetçilik hususudur. Ülkedeki milliyetçi seçmen eskinden olduğu gibi şimdi de bir hayli fazladır. 1972 yılında Ecevit’in milliyetçilik üzerine söylediği söz Hâlâ sağcı ya da solcu olsun geniş kitleler tarafında kabul görmektedir. Ancak son yıllarda milliyetçilik üzerine geliştirilen parti politikaları seçmenler tarafından samimi gelmemektedir.
Şimdi asıl sorumu soruyorum;
Yazı boyunca anlatılanlar ışığında sizce “CHP NEDEN İKTİDAR OLAMIYOR?”
Pülümür’ün bir dağ köyünde gördüm onu
Yaşını sordum bir giz gibi güldü
Kimi seksen dedi köylülerden kimi yüz
Yüzüne baktım bir giz gibi güldü
Yaşını sordum bir giz gibi güldü
Koluma girdi bir soylu kadınca
Tozlu köy yolunda sürüyerek eteğini
Beni tek gözlü sarayına götürdü
Köy yapısı kulübesinin
Zamanı onda yitirdim ben
Yitik zamanlara onda eriştim
En soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayında
Bir taç gibi kondu başıma Türkiyeliliğim
BÜLENT ECEVİT