Geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet Halk Partisi 38. Olağan Kurultay’ını gerçekleştirdi. Kurultayda Cumhuriyet Halk Partisi’nin 8. Genel Başkanı olarak Özgür Özel seçildi.
Özgür Özel’in seçilmesi partili olsun ya da olmasın geniş kitleler tarafından sevinçle karşılandı. Sosyal medyada Kılıçdaroğlu’nun tabiri caizse emekliye ayrılması önümüzdeki yerel seçimler için vatandaşa moral oldu.
Özgür Özel nasıl bir parti politikası benimser ya da seçim sürecini nasıl yönetir bilinmez ama rüzgarın soldan eseceği bir gerçek..
Kemal Kılıçdaroğlu 2010-2023 arasında partinin genel başkanı olarak görevini sürdürdü.
2009 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adaylığı
12 Eylül 2010 Anayasa Referandumu
12 Haziran 2011 Genel Seçimleri
30 Mart 2014 Yerel Seçimleri
10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
7 Haziran 2015 Genel Seçimleri
1 Kasım 2015 Genel Seçimleri
16 Nisan 2017 Anayasa Referandumu
24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Genel seçimleri
31 Mart 2019 Yerel Seçimleri
14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
Göreve başlamadan hemen önce girmiş olduğu Belediye Başkan Adaylığı seçimlerini de sayacak olursak 14 yıllık süre zarfında 12 seçime girdi ancak istenilen başarıyı bir türlü tam anlamıyla başaramadı.
Özgür Özel’in CHP’ye yeni bir heyecan getireceği seçim tablosundan bile anlaşılmaktadır. 74 yaşındaki Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı 49 yaşındaki Özgür Özel’in seçimi kazanması partideki gençleşmeye en somut örnek diyebiliriz.
Adaylık açıklamasında Sol ideoloji temellerine bağlı kalacağı, partinin sahada her zamankinden daha aktif bir çalışma yürüteceği, aday belirleme sürecinde ön seçim uygulamasına gidilerek il bazlı değerlendirmeler yapılacağını belirtti.
Genel merkez tarafından teşkilatlarına ayrılan bütçenin arttırılarak teşkilatların saha çalışmasında finansman sıkıntısını çekmeyeceğini de özellikle belirtti.
Gerek Karaoğlan çıkışları gerekse de söylevleri ortanın solu politikasının Özgür Özel döneminde tam manasıyla uygulanacağını bizlere hissettirdi.
İdeolojik partilerde genel başkana bağlı kalmayan seçmen kitlesi bulunduğu için genel başkan değişikliklerinde partinin çıkmaza girme olasılığı bir hayli düşük olmaktadır. Hatta genel başkan değişiklikleri partideki ruhu ve dinamizmi katbekat artırmaktadır. Bu sebepten sosyal medyada bazı kitlelerce benimsenen Kılıçdaroğlu’nun partinin daimi lideri olarak görülmesi ve Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmaması durumunda yerel seçimlerde hüsrana uğranacağı görüşüne katılmıyorum.
Hatta benim görüşüm; illerdeki aday belirleme sürecinin doğru yönetilmesi, genel merkez politikalarının halkın tutumu dikkate alarak belirlenmesi, doğru yerde doğru parti ile yapılacak ittifakların gerçekleştirilmesi ile 2019 Yerel Seçimlerinden çok daha iyi bir sonuç alınabilecektir.
Yazımı toparlamam gerekirse, Özgür Özel’in Genel Başkanlığında ölü toprak yenilenmesi ve partiye karşı yapılan algı operasyonlarının önüne geçilmesi sağlanacaktır. Bu durumlar ise belki de uzun yıllardır beklenen ancak bazen kıl payı da olsa kaçırılan iktidar olma fırsatının yakalanmasına vesile olacaktır.
“Bu zamana kadar ‘Oyuna gelmeyelim’, ‘Buna tepki vermeyelim, barolar tepki versin’, ‘Buna tepki vermeyelim, sivil toplum tepki versin’, ‘Buna bir şey demeyelim, yanlış anlaşılmasın’, ‘Seçimler yaklaşıyor, oyuna gelmeyelim’ demişiz. Bunları hep yaptık ve uyduk. Bir gün ‘Acaba oyuna gelmeme oyununa geliyor olabilir miyiz?’ dedim. Böyle bir süreci yaşadık. Bugün herkes, herkesi eleştirebilir. Bu geceyi bitirmek üzere hepimiz için Sezen Aksu’dan ‘Masum değiliz hiçbirimiz’ şarkısını isterim. Türkiye siyaseti tarihinin en büyük tehlikesiyle karşı karşıyadır. O tehlike şudur, yüzde 87’lik katılım oranını bir daha bulamayabiliriz. Seçmende bir duygusal kopuş var. Bizim seçmenimiz hep kızar, kapıyı çarpar gider. En kolay alkışın ‘Atatürk’ denilerek alındığı bir siyasi partinin siyaset üretme pratiğinde sorun var. Sıkışınca milli mücadeleden, Atatürk’ten bahsedip, alkış alarak ilerlenemez. Bambaşka bir şey konuşuyor olmak lazım. Bunda bir kolaycılık, birbirimizi kandırmak var”
Özgür ÖZEL
